Cài đặt Steam
Đăng nhập
|
Ngôn ngữ
简体中文 (Hán giản thể)
繁體中文 (Hán phồn thể)
日本語 (Nhật)
한국어 (Hàn Quốc)
ไทย (Thái)
Български (Bungari)
Čeština (CH Séc)
Dansk (Đan Mạch)
Deutsch (Đức)
English (Anh)
Español - España (Tây Ban Nha - TBN)
Español - Latinoamérica (Tây Ban Nha cho Mỹ Latin)
Ελληνικά (Hy Lạp)
Français (Pháp)
Italiano (Ý)
Bahasa Indonesia (tiếng Indonesia)
Magyar (Hungary)
Nederlands (Hà Lan)
Norsk (Na Uy)
Polski (Ba Lan)
Português (Tiếng Bồ Đào Nha - BĐN)
Português - Brasil (Bồ Đào Nha - Brazil)
Română (Rumani)
Русский (Nga)
Suomi (Phần Lan)
Svenska (Thụy Điển)
Türkçe (Thổ Nhĩ Kỳ)
Українська (Ukraine)
Báo cáo lỗi dịch thuật
+ buyur allahım.
- sana kadın yaratıyım mi?
+ valla, çok makbule geçer
- tamam, önce şu kaburga kemiğini çıkaralım.
+ ne kaburgası? ne alakası var şimdi?
- e kaburga kemiğinden yaratıcam kadını...
+ niye be? topraktan yaratsana beni yarattığın gibi. bissürü toprak var.
- olmaz.
+ niye?
- kendini tekrar ediyor dedirtmem. sen uzan şimdi, anestezist melekler seni uyutucak.
+ başımıza iş aldık...
...
- adem, uyan hadi.
+ nerdeyim ben?
- cennettesin. sana kadın yarattım. adı havva. bak o ağacın altında oturuyor.
+ güzel olmuş, eline sağlık.
- teşekkür ederim. şimdi, adem, bak, buralar hep cennet, istediğiniz gibi tadını çıkarın havvayla. ama şu ağaçtan yemeyin, o yasak.
+ ne işi var ki yasak ağacın cennette?
- ben koydum